Skip to content Skip to footer

Prag, Çek Cumhuriyeti’nin başkenti ve en büyük şehri olarak Orta Avrupa’nın en gözde destinasyonlarından biridir. Vltava Nehri’nin iki yakasına yayılmış bu şehir, tarihi dokusu ve masalsı atmosferiyle her yıl milyonlarca turisti kendine çekiyor. “Altın Şehir” ya da “Yüz Kuleli Şehir” gibi isimlerle anılan Prag, Gotik, Barok ve Rönesans mimarisinin muhteşem örneklerini barındırıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan tarihi merkezi, dar sokakları ve renkli binalarıyla adeta bir açık hava müzesini andırıyor. Şehrin köklü geçmişi, 9. yüzyıla kadar uzanır ve bu süreçte Slav, Habsburg ve Komünist dönemlerin izlerini taşır. Prag, aynı zamanda Franz Kafka gibi dünyaca ünlü yazarların şehri olarak da bilinir ve edebiyatseverler için özel bir cazibe merkezidir. Charles Köprüsü, Astronomik Saat ve Prag Kalesi gibi simge yapılar, şehrin tarihine tanıklık eden en önemli noktalar arasındadır. Romantik bir atmosfere sahip olan Prag, her mevsim farklı bir güzellik sunar; kışın karla kaplı sokakları, yazın ise nehir kenarındaki canlılığıyla dikkat çeker. Çek Cumhuriyeti’nin kültürel ve ekonomik merkezi olan şehir, bira kültürüyle de ünlüdür ve dünyada kişi başına en fazla bira tüketilen yerlerden biridir. Prag, toplu taşıma sistemiyle kolayca gezilebilen bir şehir olup, metro, tramvay ve otobüs gibi seçenekler sunar. Şehirde kullanılan para birimi Çek Korunası’dır (CZK), ancak turistik bölgelerde Euro da kabul edilebilir. Tarihi boyunca savaşlardan büyük ölçüde korunmuş olması, Prag’ın mimari mirasını bugüne kadar taşımasını sağlamıştır. Gece hayatı, sanat galerileri ve kukla gösterileri gibi aktivitelerle de zengin bir deneyim vadeder. Prag, hem tarih meraklıları hem de doğa ve kültür severler için eşsiz bir destinasyondur. Bu şehir, her köşesinde keşfedilecek bir hikaye barındırır ve ziyaretçilerine unutulmaz anlar yaşatır.


Prag’ta Gezilip Görülecek 15 Yer

  1. Prag Kalesi
    Prag Kalesi, dünyanın en büyük antik kalelerinden biri olup, 9. yüzyıldan beri şehrin siluetine hakimdir. İçinde Aziz Vitus Katedrali, Altın Yol ve Eski Kraliyet Sarayı gibi yapılar bulunur. Gotik ve Barok mimarinin birleşimiyle dikkat çeken kale, Çek krallarının ve imparatorlarının ikametgahı olarak kullanılmıştır. Muhteşem manzarası ve tarihi önemi nedeniyle mutlaka görülmeli; burada Prag’ın geçmişine dair derin bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Günümüzde müze ve sergi alanlarıyla da ziyaretçilere açıktır.
  2. Charles Köprüsü
    1. yüzyılda inşa edilen Charles Köprüsü, Vltava Nehri üzerinde yer alır ve 30 Barok heykeliyle süslenmiştir. Gotik kuleleri ve eşsiz manzarasıyla Prag’ın en ikonik yapılarından biridir. Köprü, tarih boyunca sellerden zarar görmüş ancak her zaman restore edilerek ayakta kalmıştır. Hem gündüz hem gece büyüleyici bir atmosfer sunar ve Prag’ın romantik ruhunu hissetmek için ideal bir noktadır.
  3. Astronomik Saat Kulesi
    Eski Şehir Meydanı’nda bulunan Astronomik Saat, 1410 yılında yapılmıştır ve dünyanın en eski çalışan saatlerinden biridir. Her saat başı hareket eden figürleriyle turistlerin ilgisini çeker; güneş, ay ve burçların konumlarını gösterir. Orta Çağ mühendisliğinin bir şaheseri olan bu saat, Prag’ın bilimsel geçmişine ışık tutar. Tarihi önemi ve görsel şöleni nedeniyle mutlaka deneyimlenmeli.
  4. Eski Şehir Meydanı (Staroměstské náměstí)
    Prag’ın kalbi olarak bilinen bu meydan, Gotik ve Barok tarzda binalarla çevrilidir. Tyn Kilisesi ve Astronomik Saat gibi yapılar burada yer alır. Orta Çağ’dan beri şehrin sosyal ve ticari merkezi olan meydan, festivaller ve pazarlarla canlılığını korur. Tarih kokan atmosferi ve mimari güzellikleri için görülmesi şarttır.
  5. Aziz Vitus Katedrali
    Prag Kalesi içinde yer alan bu Gotik katedral, 14. yüzyılda inşa edilmeye başlanmıştır ve Çek krallarının taç giyme törenlerine ev sahipliği yapmıştır. Vitray pencereleri ve muhteşem kuleleriyle ünlüdür. Şehrin dini ve kültürel tarihini yansıtan bu yapı, mimari zarafetiyle büyüleyici bir deneyim sunar. Prag’ın en önemli simgelerinden biri olarak mutlaka ziyaret edilmeli.
  6. John Lennon Duvarı
    Mala Strana’da bulunan bu duvar, 1980’lerde John Lennon’un ölümünden sonra barış ve özgürlük sembolü haline gelmiştir. Grafitilerle dolu olan duvar, Çek gençliğinin Komünizm karşıtı direnişini temsil eder. Sürekli yenilenen sanat eserleriyle dikkat çeker ve modern tarihin bir yansımasıdır. Alternatif bir deneyim arayanlar için görülmesi gereken bir noktadır.
  7. Dans Eden Ev
    1996’da tamamlanan bu modern bina, Fred Astaire ve Ginger Rogers’ın dansından esinlenerek tasarlanmıştır. Eğri büğrü yapısıyla Prag’ın geleneksel mimarisine tezat oluşturur. Vltava Nehri kıyısında yer alan bina, içinde restoran ve galeriler barındırır. Çağdaş sanat ve mimari meraklıları için ilham verici bir duraktır.
  8. Josefov (Yahudi Mahallesi)
    Prag’ın Yahudi tarihine ev sahipliği yapan bu bölge, 13. yüzyıldan kalma sinagoglar ve Yahudi Mezarlığı ile ünlüdür. Pinkas Sinagogu ve Eski-Yeni Sinagog gibi yapılar burada bulunur. Holokost anıtlarıyla duygusal bir atmosfer sunar. Şehrin çok kültürlü geçmişini anlamak için mutlaka gezilmeli.
  9. Petrin Kulesi
    1891’de inşa edilen bu 63 metrelik kule, Eiffel Kulesi’nden esinlenilmiştir ve Prag’ın panoramik manzarasını sunar. Petrin Tepesi’nde yer alır ve 299 basamakla çıkılır. Hem doğa hem de mimari güzellik arayanlar için idealdir. Şehrin en güzel manzaralarından birini görmek için ziyaret edilmeli.
  10. Vyšehrad Kalesi
    1. yüzyılda kurulan bu kale, Vltava Nehri’nin güneyinde yer alır ve Aziz Peter ve Paul Bazilikası’na ev sahipliği yapar. Daha az turistik bir yer olmasına rağmen tarihi ve huzurlu atmosferiyle dikkat çeker. Çek mitolojisinin kökenlerine dair hikayeler barındırır. Prag’ın gizli hazinelerinden birini keşfetmek için görülmeli.
  11. Tyn Kilisesi
    Eski Şehir Meydanı’nda yer alan bu Gotik kilise, 14. yüzyılda inşa edilmiştir ve iki kulesiyle tanınır. İçindeki Barok sunak ve Astronom Tycho Brahe’nin mezarı ilgi çekicidir. Prag’ın dini tarihine tanıklık eden bu yapı, mimari ihtişamıyla öne çıkar. Meydanın en etkileyici noktalarından biri olarak ziyaret edilmeli.
  12. Strahov Manastırı
    1. yüzyılda kurulan bu manastır, Barok kütüphanesiyle ünlüdür ve binlerce nadir el yazması barındırır. Teolojik ve felsefi eserlerin sergilendiği kütüphane, sanatla bilimi buluşturur. Manastırın bahçesinden Prag manzarası da muhteşemdir. Kültür ve tarih severler için kaçırılmaması gereken bir yer.
  13. Wenceslas Meydanı
    Yeni Şehir bölgesinde bulunan bu meydan, Prag’ın modern yüzünü temsil eder ve alışveriş caddeleriyle çevrilidir. 1968 Prag Baharı gibi önemli olaylara tanıklık etmiştir. Aziz Wenceslas heykeliyle dikkat çeker. Şehrin canlı atmosferini yaşamak için ideal bir noktadır.
  14. Kampa Parkı
    Charles Köprüsü’nün yakınında yer alan bu park, huzurlu bir doğa alanı sunar ve John Lennon Duvarı’na ev sahipliği yapar. Vltava Nehri manzarasıyla dinlenmek için mükemmeldir. Şehrin gürültüsünden kaçmak isteyenler için bir sığınaktır. Hem doğal güzellik hem de kültürel önem açısından görülmeli.
  15. Letná Parkı
    Şehrin kuzeyinde yer alan bu geniş park, Prag’ın panoramik manzarasını sunar ve dev bir metronom heykeline sahiptir. Piknik yapmak ve yürüyüş için idealdir. Yaz aylarında yerel festivallere ev sahipliği yapar. Doğayla iç içe bir deneyim ve eşsiz manzaralar için ziyaret edilmeli.



Neden Prag’a Gelmelisiniz?

Prag, tarih, kültür ve doğanın eşsiz bir birleşimini sunan nadir şehirlerden biridir. Gotik kuleleri, Barok kiliseleri ve Rönesans binalarıyla her adımda sizi geçmişe götürür. Şehir, romantik bir kaçamak arayan çiftlerden tarih meraklılarına kadar herkes için bir şeyler vadeder. Uygun fiyatlı konaklama ve yeme-içme seçenekleriyle bütçe dostu bir seyahat imkanı sunar. Charles Köprüsü’nde gün batımını izlemek ya da Astronomik Saat’in şovuna tanık olmak gibi anlar, ömür boyu unutulmaz. Prag’ın bira kültürü, dünyaca ünlü markalarıyla içecek severler için bir cennettir. Şehir, her mevsim farklı bir güzellik sunar; kışın Noel pazarları, yazın nehir kenarı etkinlikleriyle canlıdır. Güvenli ve yürüyerek keşfedilebilen bir şehir olması, turistler için büyük bir avantajdır. Sanat, müzik ve edebiyat tutkunları, Kafka’nın izlerini ya da klasik müzik konserlerini burada bulabilir. Prag, Avrupa’nın en iyi korunmuş şehirlerinden biri olarak otantik bir deneyim sunar. Geleneksel Çek yemekleri, özellikle gulaş ve trdelník gibi lezzetler, damak tadınıza hitap eder. Şehrin gece hayatı, barları ve kulüpleriyle de oldukça renklidir. Prag’a gelmek, Orta Avrupa’nın kalbinde bir zaman yolculuğuna çıkmak demektir. Hem huzur hem de eğlence arayanlar için ideal bir destinasyondur. Son olarak, Prag’a özgü yemekler ve içecekler, bu şehri gastronomi açısından da cazip kılar; örneğin, Svíčková gibi et yemekleri ve Pilsner birası mutlaka denenmelidir.


Prag’ta Yenilmesi Gereken Yemekler ve İçilecek İçecekler

Yemek/İçecekÖzellikleriNeden Denenmeli?
Gulaš (Gulaş)Et, soğan ve baharatlarla yapılan koyu kıvamlı bir çorba veya yahni.Çek mutfağının en geleneksel lezzetlerinden biri; sıcak ve doyurucu bir deneyim sunar.
Svíčková na smetaněKremalı sosla servis edilen dana eti, genellikle köfte ve kızılcıkla sunulur.Tatlı-tuzlu uyumuyla farklı bir tat; Prag’ın sofistike mutfağını yansıtır.
TrdelníkTarçın ve şekerle kaplı, şişte pişirilen tatlı bir hamur işi.Sokak lezzeti olarak her köşede bulunur; tatlı severler için eşsiz bir atıştırmalık.
Vepřo knedlo zeloDomuz eti, lahana ve patates köftesiyle servis edilen doyurucu bir yemek.Çeklerin günlük mutfağını temsil eder; rustik ve lezzetli bir tabak.
KulajdaMantar, patates ve dereotuyla yapılan kremalı bir çorba.Hafif ama aromatik; Çek çorbalarının en sevilenlerinden biridir.
Pilsner UrquellDünyanın ilk pilsner birası; hafif, ferah ve altın rengi.Bira kültürünün başkenti Prag’da doğmuştur; otantik bir içecek deneyimi sunar.
KozelKoyu ve aromatik bir Çek birası; karamel notaları içerir.Yerel bir lezzet olarak bira severlerin favorisidir; zengin tadıyla öne çıkar.
BecherovkaBitkisel likör; tarçın, karanfil ve baharatlarla tatlandırılmış.Çekya’ya özgü bir içki; hem aperatif hem de sindirim için idealdir.