Skip to content Skip to footer

Fransa’nın kuzeydoğusunda, Alsace bölgesinin kalbinde yer alan Strasbourg, hem tarihi hem de kültürel açıdan zengin bir şehirdir. Ren Nehri’nin batı kıyısında konumlanan bu masalsı kent, Fransa ve Almanya sınırında bulunması nedeniyle iki kültürün eşsiz bir karışımını sunar. Avrupa’nın başkenti olarak anılan Strasbourg, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi önemli kurumlara ev sahipliği yapar. Tarihi boyunca sık sık el değiştirmiş olması, şehrin mimarisinde ve yaşam tarzında hem Fransız hem de Alman etkilerinin belirgin şekilde görülmesine neden olmuştur. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Grande Île bölgesi, Orta Çağ’dan kalma yapılarıyla dikkat çeker. Strasbourg, özellikle Noel zamanında kurulan pazarlarıyla “Noelin Başkenti” unvanını kazanmıştır. Şehrin kanallarla çevrili Petite France bölgesi, renkli ahşap evleri ve dar sokaklarıyla adeta bir peri masalını andırır. Gotik mimarinin başyapıtlarından biri olan Strasbourg Katedrali, ziyaretçileri büyüleyen bir diğer simgedir. Alsace bölgesinin geleneksel yaşamını yansıtan müzeler, şehirde geçmişle bugünü bir araya getirir. Strasbourg, yarı karasal bir iklime sahip olup kışları soğuk, yazları ise ılıman geçer. Şehir, aynı zamanda ünlü Alsas şaraplarının üretildiği bir bölgede yer alır ve bu da gastronomi turizmi için cazip bir nokta haline getirir. Her yıl milyonlarca turisti ağırlayan Strasbourg, festivalleri ve kültürel etkinlikleriyle de tanınır. Tarihi dokusu, doğal güzellikleri ve modern Avrupa’nın merkezi oluşu, burayı eşsiz bir destinasyon yapar. Strasbourg’a gelenler, hem tarihte bir yolculuğa çıkar hem de Avrupa’nın çok kültürlü ruhunu keşfeder. Bu şehir, her mevsim farklı bir güzellik sunarak ziyaretçilerini kendine hayran bırakır.


Strasbourg’da Gezilip Görülecek 15 Yer

  1. Strasbourg Katedrali (Notre-Dame de Strasbourg)
    Victor Hugo’nun “dev, narin, harika” olarak tanımladığı bu katedral, 1176-1439 yılları arasında inşa edilmiştir. Gotik mimarinin en önemli örneklerinden biri olan yapı, bir zamanlar dünyanın en yüksek binasıydı (142 metre). Kızıl renkli taşlarıyla dikkat çeken katedralin içi, astronomik saati ve vitraylarıyla ünlüdür. Ziyaretçiler, kuleye çıkarak şehrin panoramik manzarasını görebilir. Tarihi ve mimari açıdan görülmesi gereken bu yer, Strasbourg’un sembolüdür.
  2. Petite France
    Ill Nehri’nin kanallarıyla çevrili bu bölge, renkli yarı ahşap evleri ve Arnavut kaldırımlı sokaklarıyla masalsı bir atmosfere sahiptir. Orta Çağ’da deri tabakçılarının çalıştığı bir alan olan Petite France, bugün restoranlar ve kafelerle doludur. Fotoğraf tutkunları için ideal olan bu yer, şehrin en ikonik manzaralarını sunar. Tarihi dokusu ve romantik havası nedeniyle mutlaka ziyaret edilmelidir. Strasbourg’un ruhunu en iyi yansıtan yerlerden biridir.
  3. Ponts Couverts (Kapalı Köprüler)
    1. yüzyılda inşa edilen bu üç köprü ve dört kule, Orta Çağ’da şehrin savunma sisteminin bir parçasıydı. Köprülerin üzeri eskiden ahşap çatılarla kaplıydı, bu yüzden “Kapalı Köprüler” adını almıştır. Günümüzde çatılar kaldırılmış olsa da tarihi魅力 devam eder. Ill Nehri üzerindeki bu yapılar, Petite France’a yakınlığıyla kolayca gezilebilir. Tarihi ve mimari önemi, burayı görülmesi gereken bir nokta yapar.
  4. La Grande Île
    UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu ada, Strasbourg’un tarihi merkezidir ve Ill Nehri ile çevrilidir. Orta Çağ’dan kalma yapılar, katedral ve dar sokaklarla doludur. Şehrin köklü tarihini keşfetmek isteyenler için ideal bir başlangıç noktasıdır. Bölge, hem mimari hem de kültürel açıdan zengin bir deneyim sunar. Strasbourg’un kalbi olarak görülmesi kaçınılmazdır.
  5. Kammerzell Evi (Maison Kammerzell)
    1427’de bir peynir tüccarı tarafından inşa edilen bu ev, Strasbourg’un en iyi korunmuş yapılarından biridir. Gotik ve Rönesans tarzlarının birleşimi olan bina, bugün bir restoran olarak hizmet verir. Katedralin yakınında yer alan bu ev, oymalı ahşap detaylarıyla dikkat çeker. Tarihi atmosferi ve lezzetli Alsas yemekleri için ziyaret edilmelidir. Şehrin geçmişine tanıklık eden önemli bir simgedir.
  6. Avrupa Parlamentosu
    Modern mimarisiyle dikkat çeken bu bina, Avrupa Birliği’nin üç başkentinden biri olan Strasbourg’un politik önemini yansıtır. 1999’da açılan yapı, rehberli turlarla gezilebilir. Ziyaretçiler, Avrupa siyasetinin işleyişini yakından görebilir. Şehrin modern yüzünü temsil eden bu yer, tarihle günümüzü birleştirir. Avrupa’nın birleşme sürecine ilgi duyanlar için görülmesi gereken bir noktadır.
  7. Rohan Sarayı (Palais Rohan)
    1. yüzyılda inşa edilen bu Fransız Barok mimarisi örneği, Rohan ailesi için yapılmıştır. Louis XV ve Marie-Antoinette gibi isimlerin konakladığı saray, bugün üç müzeye ev sahipliği yapar: Güzel Sanatlar, Dekoratif Sanatlar ve Arkeoloji Müzeleri. Tarihi ve sanatsal zenginliğiyle öne çıkar. Şehrin soylu geçmişini keşfetmek için idealdir. Mimari güzelliği ve kültürel içeriğiyle mutlaka görülmelidir.
  8. Alsas Müzesi (Musée Alsacien)
    1907’de açılan bu müze, Alsas bölgesinin geleneksel yaşamını sergiler. 5 binden fazla objeyle kostümler, mobilyalar ve el sanatları hakkında bilgi verir. Tarihi evlerde yer alan müze, bölgenin kültürel mirasını korur. Ziyaretçiler, Strasbourg’un köklü geçmişine derinlemesine bir bakış atabilir. Bölgenin otantik ruhunu anlamak için görülmesi gereken bir yerdir.
  9. St. Thomas Kilisesi
    1. yüzyılda inşa edilen bu kilise, Alsas’ın Protestan Reformu’ndaki rolüyle tanınır. Gotik mimarisi ve içindeki anıt mezarlarla dikkat çeker. Ücretsiz gezilebilen bu yapı, sakin bir atmosfer sunar. Tarihi ve dini önemi, burayı ilgi çekici kılar. Strasbourg’un farklı yüzlerini keşfetmek isteyenler için önemli bir duraktır.
  10. Vauban Barajı
    1. yüzyılda askeri mühendis Vauban tarafından tasarlanan bu baraj, şehrin savunmasında kullanılmıştır. Ill Nehri üzerinde yer alır ve Ponts Couverts’e yakındır. Üst kısmından şehrin manzarasını izlemek mümkündür. Tarihi ve stratejik önemiyle dikkat çeker. Strasbourg’un savunma geçmişine ışık tutan bir yapı olarak görülmelidir.
  11. Kleber Meydanı (Place Kléber)
    Şehrin en büyük meydanı olan bu alan, eski ticaret bölgesinin merkezindedir. Noel zamanında dev bir çam ağacıyla süslenir ve pazarlara ev sahipliği yapar. Çevresinde mağazalar ve kafeler bulunur. Strasbourg’un sosyal hayatını deneyimlemek için idealdir. Tarihi ve canlı atmosferi nedeniyle mutlaka ziyaret edilmelidir.
  12. Modern ve Çağdaş Sanat Müzesi
    1998’de açılan bu müze, Monet, Picasso ve Kandinsky gibi sanatçıların eserlerini barındırır. 1870’den günümüze uzanan bir koleksiyona sahiptir. Ill Nehri kıyısında modern bir binada yer alır. Sanatseverler için zengin bir deneyim sunar. Strasbourg’un sanatsal yönünü keşfetmek isteyenler için kaçırılmamalıdır.
  13. Orangerie Parkı
    1. yüzyılda tasarlanan bu park, şehrin en büyük yeşil alanlarından biridir. Gölü, yürüyüş yolları ve piknik alanlarıyla huzurlu bir kaçış sunar. Josephine Pavillonu gibi tarihi yapılar içerir. Doğayla iç içe bir mola için idealdir. Strasbourg’un doğal güzelliklerini görmek isteyenler için görülmelidir.
  14. Tarih Müzesi (Musée Historique)
    1920’de açılan bu müze, Strasbourg’un tarihini Roma döneminden 20. yüzyıla kadar anlatır. Şehir maketleri ve belgelerle doludur. Tarihi bir binada yer alan müze, eğitici bir deneyim sunar. Şehrin geçmişini anlamak için önemli bir kaynaktır. Ziyaretçiler, Strasbourg’un hikayesine tanıklık edebilir.
  15. Heyritz Parkı
    2014’te eski bir sanayi alanından dönüştürülen bu park, yeşil alanları ve aktiviteleriyle dikkat çeker. Piknik, yürüyüş ve dinlenme için uygundur. Modern bir tasarıma sahip olan park, her yaştan ziyaretçiye hitap eder. Şehrin yenilenen yüzünü temsil eder. Strasbourg’da doğayla buluşmak isteyenler için görülmesi gereken bir yerdir.


Neden Strasbourg’a Gelmelisiniz?

Strasbourg, Avrupa’nın en büyüleyici şehirlerinden biri olarak her yıl milyonlarca turisti kendine çeker. Tarihi ve modern unsurların eşsiz birleşimi, burayı hem kültür hem de politika meraklıları için cazip hale getirir. Petite France gibi masalsı bölgeler, romantik bir tatil arayan çiftler için idealdir. Strasbourg Katedrali ve Rohan Sarayı gibi yapılar, mimariye ve tarihe ilgi duyanları büyüler. Şehrin Noel pazarları, kış mevsiminde eşsiz bir atmosfer sunarak “Noelin Başkenti” unvanını hak eder. Alsas bölgesinin zengin mutfağı, yemek tutkunlarını cezbeder; özellikle flammekueche ve choucroute garnie gibi lezzetler denenmelidir. Avrupa Parlamentosu’nu ziyaret ederek Avrupa Birliği’nin işleyişine tanıklık edebilirsiniz. Şehrin kanalları ve doğal güzellikleri, huzurlu bir gezi vaat eder. Strasbourg, festivalleri ve kültürel etkinlikleriyle her mevsim canlı bir destinasyondur. Alsas şarapları, şarap severler için burayı bir cennet haline getirir. Çocuklu aileler için Orangerie Parkı gibi alanlar eğlenceli aktiviteler sunar. Şehir, Almanya’ya yakınlığı sayesinde iki ülkeyi bir arada keşfetme fırsatı verir. Strasbourg’a özgü yemekler arasında kougelhopf tatlısı ve coq au riesling gibi özel lezzetler bulunur; bunları tatmak bile başlı başına bir neden olabilir. Her köşesinde tarih kokan bu şehir, unutulmaz anılar biriktirmek isteyenler için mükemmel bir seçimdir. Kısacası, Strasbourg’a gelmek, Avrupa’nın çok kültürlü ruhunu yaşamak ve eşsiz bir deneyim elde etmek demektir.


Strasbourg’da Yenilmesi Gereken Yemekler ve İçecekler

YemekAçıklama
Flammekuecheİnce hamur üzerine soğan, krema ve şarküteri ile yapılan Alsas’a özgü bir tür pizza.
Choucroute GarnieLahana turşusu ile domuz eti ve sosislerden oluşan geleneksel bir yemek.
Coq au RieslingBeyaz şarapla pişirilen tavuk yemeği, zengin aromasıyla dikkat çeker.
KougelhopfÜzümlü veya bademli, yuvarlak kalıpta pişirilen tatlı bir kek.
Tarte FlambeeFlammekueche’nin tatlı versiyonu, elma veya tarçınla hazırlanabilir.
İçecekAçıklama
Alsas ŞaraplarıGewürztraminer, Riesling ve Pinot Gris gibi aromatik beyaz şaraplar.
Kronenbourg BiraStrasbourg’da üretilen, Fransa’nın en ünlü biralarından biri.
Vin ChaudNoel zamanında popüler olan sıcak şarap, baharatlarla lezzetlendirilir.
Crémant d’AlsaceAlsas bölgesine özgü köpüklü şarap, şampanyaya alternatif bir içecek.
SchnappsMeyve bazlı geleneksel bir likör, genellikle yemek sonrası içilir.

Strasbourg, bu lezzetleriyle hem damak zevkinize hitap edecek hem de Alsas kültürünü tatmanız için bir kapı açacaktır.

Leave a comment